14 Şubat 2011 Pazartesi

'Acımak!' Diye bağırdı. 'Bana ne diye acınsın! Diyorsun ki: 'sana ne diye acısınlar?' evet!.. Bana acımak için bir neden yok! Acımak ne, çarmıha germek gerek beni! Çarmıha ger onu ey büyük yargıç, çarmıha her ve sonra acı! O zaman çarmıha gerilmek için kendi ayaklarımla gelirim sana, çünkü ben sevinçlere değil, aşağılanmalara ve gözyaşlarına susamış bir insanım!... Ve sen, içki satıcısı, senin şu şişen bana zevk mi veriyor sanıyorsun? Ben bu şişenin dibinde aşağılanmayı aradım, aşağılanmayı ve gözyaşını... Buldum da aradığımı, buldum ve tattım... Acımak!... Bize ancak, herkese acıyan acıyabilir, herkesi ve her şeyi anlayan.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Raskolnikov siker.

afrodizyak dedi ki...

yea çek it avt :)

C. dedi ki...

bu ara sağda solda çok fazla dostoyevski görür oldum, aşeriyorum falan.